105- Amr b. el-As ve
Halid b. Velid'in Müslüman Olmaları
1. Amr b. el-As
25380 Amr b. el-As anlatıyor: Hendek savaşı sonrası bana değer
veren ve sözümü dinleyen Kureyşli birkaç adamı topladım ve: "Sizde
biliyorsunuz ki Muhammed'in davası istemeyeceğimiz bir şekilde diğer tüm
davalara üstün geliyor. Bu konuda da benim bir görüşüm var. Ne dersiniz?"
dedim. Bana: "Görüşün nedir?" diye sorduklarında şöyle dedim:
"Necaşi'ye katılıp yanında durmayı düşünüyorum. Şayet Muhammed kavmimize
galip gelirse Necaşi'nin yanında kalırız. Zira Necaşi'nin elinin altında olmak,
bizim için Muhammed'in elinin altında olmaktan daha iyidir. Ancak kavmimiz
Muhammed'e galip gelirse bizler tanınan kişileriz ve bu durumda kavmimizden
yana bize hayırdan başkası gelecek değildir." Bu görüşüme:
"Uygun bir
görüştür!" diyerek katıldıklarında, onlara: "O zaman Necaşi'ye vermek
üzere hediye toplayın" dedim.
Necaşi de bölgemizden
hediye olarak en çok deriyi severdi. Ona çok sayıda deri topladık ve yola düşüp
yanına vardık. Vallahi henüz kapısındayken içeriye Amr b. Umeyye ed-Damri
girdi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onu Cafer ve diğer arkadaşları
için elçi olarak göndermişti. Amr b. Umeyye, Necaşi'nin yanına girip çıktı.
Arkadaşlarıma: "Bu, Amrb. Umeyye! Necaşi'nin yanına girip onu bana teslim
etmesini isteyeyim. Bana teslim edilince boynunu vururum. Muhammed'in bu
elçisini öldürerek de Kureyş için üzerime düşeni yapmış olurum" dedim.
Necaşinin yanına girdim
ve dafıa önce yaptığımız gibi huzurunda secdeye kapandım. "Merhaba
arkadaşım!" diyerek beni karşıladı ve: "ülkenizden hediye olarak bana
bir şey getirdin mi?" diye sordu. "Evet, ey kral! Sana hediye olarak
çok sayıda deri getirdik" dedim. Sonra getirdiğimiz deriyi ona takdim
ettim. Getirilen deriyi çok beğendi ve hoşuna gitti. Ona:
"Ey kral!
Düşmanımız olan birinin elçi olarak gönderdiği bir adamın yanından çıktığını
gördüm. Onu bana teslim et de öldüreyim. Zira eşrafımızdan ve ileri
gelenlerimizden çok sayıda kişiyi öldürmüştür" dediğimde Necaşi çok kızdı
ve eliyle burnuna vurdu. Öyle sert bir şekilde vurdu ki burnunun kırıldığını
düşündüm.
Bunu görünce korkumdan
yer yarılsın içine gireyim istedim. Ona: "Ey kral! Bundan hoşlanmayacağını
bilseydim onu senden istemezdim" dediğimde, Necaşi: "Musa'ya gelen
Namus'un (Cebrail'in) kendisine geldiği adamın elçisini öldürmen için sana
vermemi mi istiyorsun?" karşılığını verdi. Ona: "Ey kral! O adam
dediğin gibi mi?" diye sorduğumda, bana:
"Yazık sana ey Amr!
Sözümü dinle ve sen de ona tabi ol. Zira o, hak üzerindendir ve Musa'nın
Firavun ile ordusuna galip gelmesi gibi kendisine karşı çıkanlara galip gelecektir"
karşılığını verdi. "O zaman onun adına İslam üzere biatımı kabul et"
dediğimde: "Olur" dedi ve elinin uzattı. Ben de İslam üzere ona biat
ettim. Sonrasında fikrim değişmiş bir şekilde arkadaşlarımın yanına çıktım.
Müslüman olduğumu da onlardan gizledim.
Daha sonra Müslüman
olmak üzere Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e doğru yola çıktım.
Mekke'nin fethinden önceydi. Yolda Halid b. el-Velid ile karşılaştım. O da
Mekke'den çıkıp yola düşmüştü. Ona: "Ey Ebu Süleyman! Nereye
gidiyorsun?" diye sorduğumda, Halid: "Vallahi doğru yol göründü. Bu
adam gerçekten de Nebi! Ne zamana kadar böyle kalacağım? Müslüman olmaya
gidiyorum" karşılığını verdi. Ben de: "Vallahi benim de geliş sebebim
Müslüman olmaktan başkası değm" dedim.
Birlikte Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e gittik. Önce Halid b. el-Velid yaklaşıp
Müslüman oldu ve biat etti. Sonra ben Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem)'e yaklaştım ve: "Ey Allah'ın Resulü! Daha sonra yapacaklarımı
söylemiyorum, ama daha önceki günahlarımı bağışlaman şartıyla sana biat
ediyorum" dediğimde, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Ey Amr!
Biat et! Zira İslam daha önce işlenen günahları temizler. Hicret de daha önce
yapılanları temizler'' buyurdu. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e biat
edip oradan ayrıldım.
İbn İshak der ki:
"Güvenilir bulduğum birinin bana bildirdiğine göre Osman b. Talha b. Ebi
Talha da onlarla birlikteydi ve o da onlarla birlikte Müslüman oldu."
[Sahih]
Diğer tahric: Hakim,
Müstedrek'te (3/297) ve Beyhaki (9/123) rivayet etti. Heysemi (9/351) Ahmed'in
ravilerinin güvenilir olduğunu söyledi.
299 (l)'de tekrar
etmiştir.